Besin alerjilerinin yaygınlığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde gittikçe artış gösteriyor. Her yaştan kişide görülebilen besin alerjileri özellikle çocukları etkiliyor. Besin alerjisinin artmasında etkili olan bazı faktörler bulunuyor. Bu artışa neden olarak batı tipi yaşamın getirdiği çevresel koşullardaki hızlı değişimin neden olduğu öne sürülüyor. Bu yazımızda, besin alerjisini artıran faktörleri detaylı bir şekilde anlattık.

Besin Alerjisi Nedir?

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin bazı besinlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Besinlerdeki bazı proteinleri zararlı olarak algılayan bağışıklık sistemi bu duruma tepki geliştirir ve bu tepkinin sonucunda besin alerjisi meydana gelir. Besin alerjisinin belirtileri hafif bir kaşıntı ve kızarıklık olabilirken hayati riskler doğuran belirtilerle de kendini gösterebilir.

Besin Alerjilerinin Sıklığı Nedir?

Besin alerjileri son yıllarda dünya genelinde giderek artıyor ve kesin olarak kanıtlanmış hastaların sayısının daha düşük olmakla birlikte %10’lara yaklaştığı bildiriliyor. Her yaştan kişiyi etkileyebilen besin alerjileri, çocuklarda daha sık görülüyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde de doğumdan itibaren besin alerjisi görülebiliyor

Besin Alerjisi Görülme Riskini Artıran Nedenler?

Besin alerjisi riskini artıran birden fazla faktör vardır. Genetik bu faktörlerden biridir ancak bu durumun gelişmesinde tek bir gen rol oynamadığı için genetik yatkınlık şeklinde olmaktadır.

Besin alerjisi riskini artıran bazı faktörler şunları içerir:

– Hijyen ve mikrobiyal faktörlere maruziyet eksikliği,
– Bağırsak mikrobiyotasının bileşimi,
– Obezite,
– Omega 3, antioksidan yiyeceklerin alımında azlık,
– Antiasit ilaç kullanımı,
– D vitamini eksikliği ve ek besinlere başlanmasında gecikme.

Egzama Besin Alerjisi Riskini Artırıyor

Egzama ve besin alerjileri arasında güçlü bir ilişki vardır. Egzaması olan bebeklerde fıstık alerjisi görülme olasılığı 11 kat, yumurta alerjisi görülme olasılığı ise 6 kat daha fazladır. Cilt bariyerini korumak için gerekli bir protein olan filaggrindeki mutasyonlar, artan besin alerjileri ile ilişkilidir.

Temizlik Malzemeleri ve Deterjanlar Besin Alerjisi Riskini Artırabilir

Özellikle klor içeren temizlik malzemeleri, solunum yollarının yanı sıra deri bariyerinin de bozulmasına etki edebiliyor. Bu sebeple kullanılan temizlik malzemelerinin ve deterjanların, hipoalerjenik olmasına özen gösterilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, çift durulama yapmak da deterjan kalıntılarını gidermek açısında önemlidir.

Sabun, şampuan ve nemlendiricilerin içindeki besin proteinleri, besin alerjilerine davetiye çıkarıyor

Bazı sabunlarda bulunan buğday, süt, soya gibi proteinlerin cilde temasla bu besinlere alerji gelişmesi arasında da ilişki bulunmuştur. Besin proteinlerine deri yoluyla maruz kalmanın besin alerjisi hassasiyetini artırdığı bildirilmiştir.  Bebeklerin yıkanması için ve nemlendirilmesi için kullanılan ürünlerin içinde besin proteinlerinin bulunmaması besin alerjisi gelişmesini önlemede faydalı olacaktır.

Ek Gıdaya Erken Başlamak Besin Alerjisi Gelişimini Engelliyor

Besinin ağız yoluyla erken alınması, besin alerjisinin önlenmesinde yararlı olabilir. Bu nedenle 4. Aydan itibaren tadım şeklinde ek gıdaya geçmek faydalı bir yaklaşım olabilir.

Evcil Hayvan Beslemek, Besin Alerjisi Gelişimini Engelleyebilir

Besin alerjisine karşı koruyucu faktörler arasında, evcil hayvan maruziyeti yer alıyor. Evcil hayvanların, çocuğun bir yaşına gelmeden eve alınmasının daha sonra evcil hayvan alerjisi gelişimini de azalttığı da bir gerçektir. Evcik hayvan sahiplenmeyi düşünüyorsanız, çocuğunuz doğmadan önce sahiplenmeniz, yararlı olabilir.

Sezaryen Doğum Besin Alerjisi Riskini Artırıyor

Normal doğan çocuklarda faydalı mikroplar bebeğin bağırsağına yerleşip bağırsağın bariyerinin olgunlaşmasına ve immün sistemin gelişmesine büyük katkı sağlamakta ve besin alerjisi gelişimini engellemektedir. Sezaryenle doğan bebeklerde koruyucu mikroplar bebeğin bağırsağına yerleşemediği için barsak bariyeri yeterince gelişemiyor, bunun sonucu olarak da besin alerjenleri bağırsaktan daha kolay geçmekte ve bağışıklık sistemi alerjik yönde cevap vermektedir. Bunun sonucu olarak da besin alerjisi gelişme olasılığı artmaktadır.

Erken ve Gereksiz Antibiyotik Kullanımı Besin Alerjisi Riskini Artırıyor

Özellikle ilk 2 yaşta antibiyotik başlanması alerjik hastalıkların gelişimi artıran bir faktördür. Antibiyotikler bağırsak geçirgenliğini bozmaktadır; bunun sonucu olarak besin alerjisi gelişmesi kolaylaşmaktadır.

İşlenmiş Gıdalar, Besin Alerjisi Gelişmesine Neden Olabilir

Bebeklik döneminde beslenme ile alerjik hastalıkların gelişimi arasındaki ilişki henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Erken yaşamda artan gıda çeşitliliğine maruz kalma, gıda alerjisi dahil olmak üzere alerjik hastalıklarla ters orantılıdır. Ancak, gıda alerjisinin gelişimi için bir risk olabilecek belirli diyet bileşenlerini tanımlayan nispeten az sayıda çalışma vardır.
İşlenmiş gıdaların içinde bulunan emülgatörlerin bağırsak geçirgenliğini artırdığına yönelik çalışmalar vardır. Bu sebeple işlenmiş gıdalar, besin alerjisi gelişimi artırabilir.

Anne Sütü İle Beslenen Bebeklerde Besin Alerjisi Daha Az Görülüyor

Anne sütü, bebeğin gelişimi için oldukça faydalıdır ve bebeğin bağışıklık sisteminde immünolojik bir koruma sağlamaktadır. Anne sütü kaynaklı immünomodülatör ve koruyucu özellikler, immünoglobulinler, glikokonjugatlar ve oligosakkaritler dahil olmak üzere çeşitli bileşenlerle ilişkilendirilmiştir.

D Vitamini Eksikliği Besin Alerjisi Gelişim Riskini Artırıyor

D vitamini eksikliği, besin duyarlılığı ve IgE aracılı besin alerjisi ile ilişkilidir. D vitamini eksikliği olan bebeklerde yumurta ve fıstık alerjisi görülme olasılığının arttığı bildirilmiştir.
Düşük D vitamini, riskli bariyer işlevine, bağırsağın mikrobiyal bileşiminde değişikliklere neden olur. Sonuç olarak D vitamini yetersizliği besin alerjisi gelişme riskini artırmaktadır.
Besin alerjisini baskılayan diğer diyet faktörleri arasında lahana, Brüksel lahanası ve brokoli gibi turpgillerin, besin alerjisi gelişimini azaltabileceği bildirilmiştir.

Çocukluk çağı aşıları besin alerjisi gelişmesine neden oluyor mu?

Çocukluk çağı aşıları ile besin alerjisi arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır.

Sonuç Olarak:

Özellikle 2 yaşında önce antibiyotik kullanmamaya özen gösterin. Kullanılması gereken durumlarda da probiyotikle birlikte kullanın.
Şartların uygun olması durumunda normal doğumu tercih etmeye çalışın.
Anne sütü oldukça önemli bir faktördür. Bebeğinizi ilk 6 ay sadece anne sütü ile besleyin ve 2 yaşına kadar süt vermeye devam edin.
Bebeğinize D vitamini verin ve eksik olduğunda dozu artırın.
Evde evcil hayvan beslemeyi düşünüyorsanız, çocuğunuz doğmadan önce bir hayvan sahiplenin.
Gereksiz antiasit ve reflü ilaçlarından kaçının.
Deterjan ve temizlik malzemelerinin klor içermemesi ve kalıntı bırakma potansiyeli düşük olanları tercih edin. Çamaşırları ve bulaşıklarınızı çift durulama ile yıkayın.